Kaymakam Erdem: “İspir’in Geleceğini Kurtaracak Bir Çalışma Başlatıyoruz”
05.10.2018
İspir’de uygulamaya başlanan “Çevreye Duyarlılık Hareketi”nin tanıtımı yapıldı. İspir Kaymakamlığının himayesinde İlçedeki tüm ilkokullar ve okul öncesi eğitim kurumlarında çevre kirliliğinin önlenmesi, hayvan hakları ile sevgisinin geliştirilmesi gibi çevreyi kapsayan konuların ele alınıp toplumda farkındalık uyandırmak ve nihayetinde bilinçli ve temiz bir İspir’e ulaşmak amacıyla bir zihinsel dönüşüm projesi olarak uygulanacak olan ‘’Çevreme Duyarlıyım’’ projesi çerçevesinde eylem planından oluşan uygulamanın tanıtım toplantısı Kaymakamımız Faruk Erdem başkanlığında; paydaş Kurum Amirleri, İlkokul ile Anaokulu Müdür ve Öğretmenlerinin katılımıyla Fazilet Dağcı Çığlık Kültür Merkezinde yapıldı. Toplantıda proje sorumlusu İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Aydın ve koordinatör Rehber Öğretmen Ali Öztürk sunum yaparken Kaymakamımız Faruk Erdem de katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.
“HERKES KENDİ KAPISININ ÖNÜNÜ SÜPÜRMESİ HALİNDE SORUN KALMAZ”
Salondakileri selamlayarak konuşmasına başlayan Kaymakamımız Faruk Erdem; “Çevre kavramına canlı her şeyi dahil edersek, bununla ilgili bir kültürü oturtmaya çalışıyoruz esasen bu projede. Bu sadece sözde kalmayacak, kafalarda olmayacak, uygulamaya geçmesi gerekiyor. Projeyi uygulamaya geçiremezsek çevre kirliliğiyle ilgili olsun ya da canlılara olumsuz davranışlarla ilgili şikayetler sürekli devam edecektir. ‘Çevreyi kirletmeyelim’ ya da ‘hayvanları koruyalım’ bunlar klişe laflar. Bu cümleleri senelerdir duyuyoruz ama uygulamaya gelince uygulamıyoruz maalesef. Biz toplum olarak en basitinden içtiğimiz sigara izmaritini çöpe atmıyor, yere atıyoruz. Yediğimiz herhangi bir ürünün ambalajını, içtiğimiz suyun pet şişesini yere atıyoruz. Daha kötüsü sümkürüyor ya da balgamı yere atıyor insanlar. Bunun açıklaması bile olmaz. Ya da televizyonda izliyorsunuz köpeği boğazından telle bağlıyor arabanın arkasından sürüklüyor birisi. Ya da eşşeğin gözünü oymuşlar, kedinin ayağını kesiyorlar… Bunlar çok uç örnekler ama maalesef gerçek ve canice. Bunları düşününce hakikaten bu toplum nereye gidiyor? Bunu ciddi anlamda sorgulamamız lazım” cümlelerini sarf etti.
Projeyi nasıl ele alacaklarından bahseden Kaymakam Erdem, herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi halinde sorun olmayacağını ve kendi görev alanlarının da İspir olmasından dolayı İspir’le ilgili bir şeyi başarmaları gerektiğini ifade ederek; “Eğer öğretmenler bir işe inanırsa ve inandığını yaparsa o toplum dönüşür. Öğrencileri küçük yaşlardan itibaren alıyorsunuz ve onları işlemeye başlıyorsunuz. İşte biz İspir’i tırnak içerisinde kurtarmak için önemli bir işe başlıyoruz. Bu projenin tek amacı zihinsel dönüşüm. Yani kafalarda çok basit şeyleri bitirdiğimiz zaman bundan maksimum fayda sağlayacağız. Burada da en büyük görev size düşüyor” dedi.
“BİR ZİHİNSEL DÖNÜŞÜMÜ BAŞARACAĞIZ VE TOPLUMU DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
İspir’de gözlemlediği olumsuz davranışlardan örnekler vererek konuşmasını sürdüren Kaymakam Erdem; “Kaymakamlıktan, Öğretmenevinden ya da Belediyeden çıktığımız zaman orada çöp tenekesi varken sigara izmaritlerini yere atıyorsak burada bir problem var demektir. Bir vatandaş yolda yürürken yere tükürüyor ya da sümkürüyorsa aynı şekilde ciddi bir problem vardır. Yakın zamanda Kurban bayramı oldu. Ben bizzat gözlemledim, kesilen hayvanların sakatatını dereye döktü insanlar. Çukur açıp gömmek varken dereye atmayı hangi mantıkla açıklayabiliriz? Bu örnekler olumsuz taraflar ama olayı daha iyi resmedebilmek açısından ifade etmem gerekiyor” şeklinde devam etti.
İnsanlar köpeği yazın hayvanların koruması için köyde besleyip kışın işi bittiği zaman ilçe merkezine atıyorsa, o hayvanı açlığa terk ediyorsa, yani ölüme terk ediyorsa burada bir sorunun yanında vicdansızlık da olduğunu vurgulayan Kaymakam Erdem; “Köpek yaşarsa seneye alıp götürecek. Hayvana yapılan eziyeti insan gibi hissediyor, sadece dili olmadığı için kendini anlatamıyor. Bu çoğu zaman ört bas ediliyor. Çocuklara proje ile kazandıracağımız duygudaşlık becerisi ile onlar bir canlıya merhamet gösterdiğinde bir insana zaten gösterecek. Sevgi, çocukta hayvanları sevmeyle başlıyor. Katillerle ilgili yapılan araştırmada katillerin bu işe hayvan öldürerek başladığı tespit ediliyor. Yani öldürmeye alışırken dili olmayan, suçsuz, günahsız hayvanlarla başlıyor işe. Onun için hayvana eziyet eden bir insan bunu insana da yapar. Diğer bir örnek, atları köyde çalıştırıyorlar sonra güzün dağa bırakıyoruz. Hayvan aç muhtaç, bir deri bir kemik kalıyor. Şimdi bunlar yaşadığımız çok ciddi şeyler. Bu söylediğim davranışlardan vaz geçmenin maliyeti insanlar için sıfır. Hiç kimsenin bu olumsuzlukları sergilememek için ekstradan para harcamasına ya da kendinden bir şey vermesine gerek yok. Sadece çok basit bir zihinsel dönüşümle bunu başaracağız ve toplumu dönüştüreceğiz” diye konuşu.
“İSPİR’İN GELECEĞİNİ KURTARMAK İÇİN İŞE ÇOCUKLARDAN BAŞLAYACAĞIZ”
Toplumu dönüştürmenin çok zor bir şey olduğunu ve bunu da belli yaşa ulaşan insanlarla yapmanın zor olduğunu vurgulayan Kaymakam Erdem şunları ekledi: “Bu insanların kafasında belli kabulleri, yaşam biçimleri var. Bunu değiştirmemiz çok zor, ama biz İspir’in geleceğini kurtaracaksak çocuklardan bu işe başlayacağız. Çünkü onların zihinleri pırıl pırıl ve biz nasıl işlersek öyle şekillenecek. İlkokul ve okul öncesi öğretmenlerin burada olma sebebi bu. Sadece sizden isteğim İspir’de elimizden gelenin en iyisinin yapıp gerçekten örnek bir toplum oluşturmalıyız. İşte projenin esas amacı bu.”
Özetle bahsettiği başlıklar üzerinden yıllık bir çalışma planı hazırladıklarını ve sene boyunca belli gün ve ders saatlerinde bu içerikleri tüm çocuklara aktaracaklarına değinen Kaymakam Erdem; “Ama şuranın altını çizmek istiyorum, şu klasik cümleyi kurmayalım. ‘Çevreyi koruyalım, çevreyi kirletmeyelim, hayvanları sevelim…’ bunlar öyle sıradan cümleler ki insanlar bunu duyduğu zaman aslında bir şey algılamıyor. Burada yaşayan insanların görüp belki şikâyetçi olduğu ama umursamadığı somut fiiller üzerinden biz çalışmamızı yapacağız. Her ay belli bir program dâhilinde. Çocuklarda bunun farkındalığını oluşturmak için çeşitli uygulamalar olacak” cümlelerini kullanarak toplantıda bazı kurumların bulunma sebebini de açıkladı.
“HERKES KENDİ KAPISININ ÖNÜNÜ SÜPÜRMESİ HALİNDE SORUN KALMAZ”
Salondakileri selamlayarak konuşmasına başlayan Kaymakamımız Faruk Erdem; “Çevre kavramına canlı her şeyi dahil edersek, bununla ilgili bir kültürü oturtmaya çalışıyoruz esasen bu projede. Bu sadece sözde kalmayacak, kafalarda olmayacak, uygulamaya geçmesi gerekiyor. Projeyi uygulamaya geçiremezsek çevre kirliliğiyle ilgili olsun ya da canlılara olumsuz davranışlarla ilgili şikayetler sürekli devam edecektir. ‘Çevreyi kirletmeyelim’ ya da ‘hayvanları koruyalım’ bunlar klişe laflar. Bu cümleleri senelerdir duyuyoruz ama uygulamaya gelince uygulamıyoruz maalesef. Biz toplum olarak en basitinden içtiğimiz sigara izmaritini çöpe atmıyor, yere atıyoruz. Yediğimiz herhangi bir ürünün ambalajını, içtiğimiz suyun pet şişesini yere atıyoruz. Daha kötüsü sümkürüyor ya da balgamı yere atıyor insanlar. Bunun açıklaması bile olmaz. Ya da televizyonda izliyorsunuz köpeği boğazından telle bağlıyor arabanın arkasından sürüklüyor birisi. Ya da eşşeğin gözünü oymuşlar, kedinin ayağını kesiyorlar… Bunlar çok uç örnekler ama maalesef gerçek ve canice. Bunları düşününce hakikaten bu toplum nereye gidiyor? Bunu ciddi anlamda sorgulamamız lazım” cümlelerini sarf etti.
Projeyi nasıl ele alacaklarından bahseden Kaymakam Erdem, herkesin kendi kapısının önünü süpürmesi halinde sorun olmayacağını ve kendi görev alanlarının da İspir olmasından dolayı İspir’le ilgili bir şeyi başarmaları gerektiğini ifade ederek; “Eğer öğretmenler bir işe inanırsa ve inandığını yaparsa o toplum dönüşür. Öğrencileri küçük yaşlardan itibaren alıyorsunuz ve onları işlemeye başlıyorsunuz. İşte biz İspir’i tırnak içerisinde kurtarmak için önemli bir işe başlıyoruz. Bu projenin tek amacı zihinsel dönüşüm. Yani kafalarda çok basit şeyleri bitirdiğimiz zaman bundan maksimum fayda sağlayacağız. Burada da en büyük görev size düşüyor” dedi.
“BİR ZİHİNSEL DÖNÜŞÜMÜ BAŞARACAĞIZ VE TOPLUMU DÖNÜŞTÜRECEĞİZ”
İspir’de gözlemlediği olumsuz davranışlardan örnekler vererek konuşmasını sürdüren Kaymakam Erdem; “Kaymakamlıktan, Öğretmenevinden ya da Belediyeden çıktığımız zaman orada çöp tenekesi varken sigara izmaritlerini yere atıyorsak burada bir problem var demektir. Bir vatandaş yolda yürürken yere tükürüyor ya da sümkürüyorsa aynı şekilde ciddi bir problem vardır. Yakın zamanda Kurban bayramı oldu. Ben bizzat gözlemledim, kesilen hayvanların sakatatını dereye döktü insanlar. Çukur açıp gömmek varken dereye atmayı hangi mantıkla açıklayabiliriz? Bu örnekler olumsuz taraflar ama olayı daha iyi resmedebilmek açısından ifade etmem gerekiyor” şeklinde devam etti.
İnsanlar köpeği yazın hayvanların koruması için köyde besleyip kışın işi bittiği zaman ilçe merkezine atıyorsa, o hayvanı açlığa terk ediyorsa, yani ölüme terk ediyorsa burada bir sorunun yanında vicdansızlık da olduğunu vurgulayan Kaymakam Erdem; “Köpek yaşarsa seneye alıp götürecek. Hayvana yapılan eziyeti insan gibi hissediyor, sadece dili olmadığı için kendini anlatamıyor. Bu çoğu zaman ört bas ediliyor. Çocuklara proje ile kazandıracağımız duygudaşlık becerisi ile onlar bir canlıya merhamet gösterdiğinde bir insana zaten gösterecek. Sevgi, çocukta hayvanları sevmeyle başlıyor. Katillerle ilgili yapılan araştırmada katillerin bu işe hayvan öldürerek başladığı tespit ediliyor. Yani öldürmeye alışırken dili olmayan, suçsuz, günahsız hayvanlarla başlıyor işe. Onun için hayvana eziyet eden bir insan bunu insana da yapar. Diğer bir örnek, atları köyde çalıştırıyorlar sonra güzün dağa bırakıyoruz. Hayvan aç muhtaç, bir deri bir kemik kalıyor. Şimdi bunlar yaşadığımız çok ciddi şeyler. Bu söylediğim davranışlardan vaz geçmenin maliyeti insanlar için sıfır. Hiç kimsenin bu olumsuzlukları sergilememek için ekstradan para harcamasına ya da kendinden bir şey vermesine gerek yok. Sadece çok basit bir zihinsel dönüşümle bunu başaracağız ve toplumu dönüştüreceğiz” diye konuşu.
“İSPİR’İN GELECEĞİNİ KURTARMAK İÇİN İŞE ÇOCUKLARDAN BAŞLAYACAĞIZ”
Toplumu dönüştürmenin çok zor bir şey olduğunu ve bunu da belli yaşa ulaşan insanlarla yapmanın zor olduğunu vurgulayan Kaymakam Erdem şunları ekledi: “Bu insanların kafasında belli kabulleri, yaşam biçimleri var. Bunu değiştirmemiz çok zor, ama biz İspir’in geleceğini kurtaracaksak çocuklardan bu işe başlayacağız. Çünkü onların zihinleri pırıl pırıl ve biz nasıl işlersek öyle şekillenecek. İlkokul ve okul öncesi öğretmenlerin burada olma sebebi bu. Sadece sizden isteğim İspir’de elimizden gelenin en iyisinin yapıp gerçekten örnek bir toplum oluşturmalıyız. İşte projenin esas amacı bu.”
Özetle bahsettiği başlıklar üzerinden yıllık bir çalışma planı hazırladıklarını ve sene boyunca belli gün ve ders saatlerinde bu içerikleri tüm çocuklara aktaracaklarına değinen Kaymakam Erdem; “Ama şuranın altını çizmek istiyorum, şu klasik cümleyi kurmayalım. ‘Çevreyi koruyalım, çevreyi kirletmeyelim, hayvanları sevelim…’ bunlar öyle sıradan cümleler ki insanlar bunu duyduğu zaman aslında bir şey algılamıyor. Burada yaşayan insanların görüp belki şikâyetçi olduğu ama umursamadığı somut fiiller üzerinden biz çalışmamızı yapacağız. Her ay belli bir program dâhilinde. Çocuklarda bunun farkındalığını oluşturmak için çeşitli uygulamalar olacak” cümlelerini kullanarak toplantıda bazı kurumların bulunma sebebini de açıkladı.
Kaymakam Erdem devamında; “Okulda verdiğimiz eğitimin akamete uğramasının bir sebebi de veli, yani bu iş tek taraflı olmuyor. İşin önemli bir kısmı da ailede bitiyor. Örneğin Müftülük bu projede şöyle yer alacak. Her Cuma namazından sonra hutbe biterken iki dakika bir konuyu işleyecek ki Cuma’ya gelen veliler de çocukların öğrendiğinden bilgi sahibi olsun, daha bilinçli olsun. Mesela çocuk derste yere tükürmenin yanlışlığını öğrenecekse İmamalar da büyüklere bunu anlatacak. Çocuk köyünde, çevresinde, ailesinde yere tüküren biri olduğu zaman, yere çöp atan biri olduğu zaman onu uyaracak. Çocuğu ikaz ettiğinde veli sorgulayacak. İşte bu noktada veli de eğitilince bir tarafı eksik kalmıyor terazinin” şeklinde konuştu.
“KİMSE BİR ŞEY KAYBETMEYECEK, AKSİNE HERKES KAZANACAK”
Toplumda her yönüyle insanı oluşturmadıktan sonra, çocuğun sınavları kazansa da bunun salt olarak bir kıymet-i harbiyesi olmayacağını söyleyen Kaymakam Erdem; ‘’Bu projenin bir sonlanma tarihini koymadık, neden koyalım ki? Hayat devam ettikçe bu iş devam etmeli, yeni nesil de bu bilince sahip olmalı, sürdürülebilir olmalı” diyerek sözlerine şöyle devam etti: ”Öğretmenler bu projenin en baş uygulayıcıları. Buna sahip çıkmazsanız bu iş zaten olmaz. Buradaki okulların hepsini gezdim ve öğretmenleri tanıyorum. Arkadaşlar hakikaten ilgili ve duyarlı, benim genel olarak gözlemlediğim bu. Bu uygulamada kimse bir şey kaybetmeyecek, aksine herkes kazanacak.”
Projenin uygulamasında topyekün hareket ederek farkındalık oluşturmayı hedeflediklerinden bahseden Kaymakam Erdem; “Yeri gelecek eldivenleri giyeceğiz ve çarşıyı hep birlikte temizleyeceğiz. Çöpçü zaten temizliyor diye düşünebiliriz, onun görevi diyebiliriz. Ama çöpçünün görevi milletin vahşice doğaya attıklarını temizlemek değil. Bunun farkında olmalıyız. İnsanlara yaptığı yanlışı fark ettireceğiz” şeklinde ifadeler kullandı.
Sahada ortak yürütecekleri diğer işlerden kısa kısa bahseden Kaymakam Erdem, katılımcılardan projenin bu seneki uygulamalarında gördükleri eksiklikleri ve ekleyeceklerini sene sonunda kendilerini iletmelerini, bu konuda kendilerinden dönüt alacaklarını ifade ederek daha önce çalıştığı bir ilçede başından geçen kısa bir olayla konuşmalarına devam etti: “Daha önce çalıştığım ilçenin birinde gittiğim bir köye girerken köprünün altında telle boğulmuş bir köpek görmüştüm. Muhtara olayı sorduğumda köydeki çocukların boğduğunu önemsemeden söyledi. Ben sebebini sorunca bunun köyde doğal olduğunu ve büyüklerin de bunu yaptıklarını söyledi. Adam o kadar olağan anlatıyor ki ben şok oldum. Bu eylem köyde normalleştirilmiş! Tabii ki ciddi bir problem olunca konuyu araştırdık, olay doğru. Köpeği öldürenler YBO’da okuyan çocuklar. Kısaca geleceğim nokta şu ki alacağımız çok yol var.”
Kaymakam Erdem, Projeden Beklediklerini İfade Etti
“Bu projedeki amacımız az önce bahsettiğim çevremize karşı her türlü olumsuz kabullenişi, yani farkında olarak ya da olmadan yapılan bu benimsenmeyi değiştirmek. İnsanların kafasında kıvılcım çakması. Bu işi öğrenciler vasıtasıyla başaracağız” diyerek açıklamalarına devam eden Kaymakam Erdem; proje koordinatörlerinin her ay belli bir çalışma planı dahilinde materyal ve içerik yollayarak ilçe genelinde yeknesak bir çalışma yürüteceklerini, hangi gün ya da saatte o konuyla ilgili ne işlenecekse tüm okullarda aynı anda yapılacağını, çocukların da birbirleriyle aynı konuyu tartışacaklarını söyledi.
“Çocukları her yerde bunlardan bahsetsin, siz de bu şekilde çocukları örgütleyin” vurgusu yapan Kaymakam Erdem; projenin sonunda çocukları da sorumluluk sahibi yapmak açısından ‘çevre dedektifi’ yapıp onlara rozet dağıtacaklarını belirterek daha önce yerel bir program dahilinde gittiği Japonya’da bu konuda yapılan belli başlı çalışmaları ve ilçede bu projenin bir parçası olarak yürüttükleri sıfır atık çalışmaları hakkındaki bilgileri katılımcılarla paylaştı.
Kaymakamımız Faruk Erdem konuşmasının son kısımda salonda bulunan kurum amirleri ve öğretmenlere teşekkür ederek, ‘Çevreye Duyarlılık Hareketi’ çalışmalarında kendilerine başarı dileklerini iletti.
